Sevgililer Günü Hediyesi için 5 Orijinal Fikir!
14 Şubat Sevgililer Günü için geri sayım başladı. Tüm sevgili ve sevgili adaylarını tatlı bir heyecanın yanı sıra bir de ne hediye alacağım telaşı sardı.
Yalnız baştan belirtelim bu fikirler ‘’erkek’’ kısmı için…
Hayır, hayır, hiç öyle ‘’ben bu ticari oyunlara gelmem, benim için her gün sevgililer günü…’’ filan diye sıyrılmaya kalkmayın. Zira olan oldu, adı kondu. Bundan sonra her bahane sizi, en hafifinden odun, giderek öküzle başlayan çok daha derin anlamlı tamlamalara kadar götürecektir. İnanın üç beş kuruş için buna değmez. Hem sonra ekonomi de dönecek sonuçta öyle değil mi?
Gelelim alacağınız hediyenin nev’ine… Hediye ya da jest, her neyse, sizi odunluktan, öküzlükten kurtaracaktır, bu doğru, ancak çıtayı bu noktadan çok daha yükseğe çıkarıp öpücüklere boğulmak varken, niye bu kadarla yetinesiniz ki? Hem aralığı ne kadar açarsak o tehlikeli eşiklere geri düşme ihtimalimiz de o oranda azalacaktır sonuçta.
E madem siz de aynı fikirdesiniz, o zaman neler yapabileceğimize bir bakalım.
- Aşk Kutusu hazırlayın: O da ne ola ki diye öyle aval aval bakmayın! Son dönemin en popüler ‘’sevgililer günü hediyesi çalışması ‘’ olarak ilk sırada yerini alan Aşk Kutusu, sizin kadın ruhuna dokunuşunuzun, inceliğinizin, zekânızın, zarafetinizin yıllarca unutulmayacak bir vesikası olarak kalplere kazınacak ve her daim başköşede olacaktır. Eğer başka bir nedenle çıtayı düşürmez ve o hiç arzu etmediğimiz tamlama aralığına düşmezseniz, birkaç kral hamleyle de desteklemeyi başarırsanız, bu sizi gelecek 14 Şubat Sevgililer Günü hediyesine kadar idare edecektir. Yani diyeceğimiz şu ki, bu nefis hediyenin ekmeğini daha epey bir zaman yersiniz.
‘’A, ama Aşk Kutusunun neresi orijinal? Artık herkes onu biliyor ki zaten! ’’diye lafa girip insicamımızı bozmamıza gerek yok. Orijinalliği içine koyacaklarımızda zaten.
Aşk kutusuna ne mi koyacaksınız? Önce aşkınızı tabi! Evvela en yakın kırtasiyeden orta boy, içi dışı güzel desenlerle kaplı, kapaklı, sağlam bir karton kutu alın. Son bir yıl içinde sevgilinizle beraber geçirdiğiniz ve çok mutlu olduğunuz anları gösteren fotoğrafların kutuya sığacak ölçüde çıktısını alın. Ardından o günden aklınızda kalan en sevdiğiniz detayı tespit edin ve onu satın alıp bir kenarda bekletin.
Hemen bir örnek verelim;
Sevgilinizle o anın fotoğrafı + bir not (‘’o gün ruhumu sarhoş eden kokunu buldum ama senin teninle buluşmadan aynı tadı vermiyormuş!’’)+ sevgilinizin her zaman kullandığı parfüm. Markasını daha önceden öğrenmiş olduğunuzu varsayıyoruz.
Üzerini, şık bir renkli peçete ile kapatmak hoş olacaktır. O nedenle bir paket, mesela tek renk, -kırmızı ya da pembe olabilir- peçete alın. Kutuyu düzenlerken lazım olacak çünkü.
Gelelim ikinci fotoğrafa. Bu fotoğrafta da, sevgilinizin üzerinde olmayan bir takı tespit edin. Kolye yoksa, muhakkak bir kolye, varsa, küpe de olur, olmadı bir bileklik… Hepsi iş görür. Tongaya düşmemek için kız arkadaşlarınızdan yardım da alabilirsiniz ya da içine değişim kartını koyabilirsiniz. Yine notunuzu da yazmayı unutmadan. ‘’ Boynunun bu kolyeye katacağı güzelliği görmeyi heyecanla bekleyeceğim!’’ gibi bir notun sizi çıkaracağı zirveyi tadıp bu satırları yazanı şükranla anacağınızı düşünerek son kısma geçiyoruz.
İşte şimdi bu kısım çokomelli! Eğer ilişkiniz epeyce ilerlemiş ve artık bunun adını koymak lazım noktasına geldiyseniz, bu kısma koyacağınız hediyeyi netleştirdik demektir. Tabi ki bu bir yüzük olacaktır. Aynı mantıkla yüzüğü en mutlu anınızı sembolize eden fotoğraf ile birlikte, notunuzu da yazmayı unutmadan hazırlayın.
Hadi bunun içinde bir destek atalım size, tam olsun bari! Yok, kalsın ben daha iyisi yazarım derseniz, itiraz edecek değiliz elbette.
‘’Bu fotoğrafa her baktığımda bu aşkı sonsuz kılacak mührün eksikliğini görüp üzülüyorum. O mühür ki eğer kabul edersen aşkımın nişanesi olarak parmağında parlayacak?’’ Vallahi hiç fena değil.
Şimdi bize biraz gül yaprağı lazım. Kâğıttan gül yaprakları var. Sahiden gül yaprağı gibi duruyor. Kutuyu aldığınız o kırtasiyede muhakkak vardır. Olmadı kır çiçekleri ve yapraklarından da olur.
Yapraklar da hazırsa başlıyoruz.
Kutunun içine yaprakları yerleştirelim. Üstüne fotoğraf, yüzük kutusu, not ve üzerine peçete.
Tekrar gül yaprakları, fotoğraf, kolye, not, peçete…
Son olarak, fotoğraf, parfüm, not, peçete ve gül yaprakları ile tamamen doldurup kutuyu kapatıyoruz. Bir kurdele ile de sarıp, fiyonk yaptık mı, iş tamam.
Bundan sonra artık ister kargo ile gönderin ister kurye ile isterseniz de bizzat kendiniz verin.
Bütün bunlar çok pahalı, ben zaten henüz evlenmeyi de düşünmüyorum diyorsanız, bu sıralamalardan birinden size uygun olanı seçebilirsiniz.
En sevdiği çikolata, en sevdiği kahve, en sevdiği kitap…
Şık bir fular, hoş bir saç tokası, bir tiyatro bileti
Bunlar sanırım bir fikir verecektir size.
- Birlikte olduğunuz anlarda çekilmiş fotoğraflardan hazırlayacağınız bir tablo.
Kendiniz de yapabilirsiniz, çerçeveciden yardım da alabilirsiniz. Kenarlarına şahane bir paspartu, güzel bir çerçeve ve üzerini camla kaplatıp, salonunuzda güzel bir köşeye asabilir ve zarafetinizi, inceliğinizi, sevgilinizin ya da eşinizin nezdinde, arkadaşları ve ailesinin gözünde sonsuza kadar tescilleyebilirsiniz. Daha bundan sonra kimse size ağzını açıp da tek bir söz söyleyemez. Siz de bu güzel tabloya bakıp başarınızın tadını çıkarabilirsiniz.
- Tamam, biraz eli yükseltelim… Ya yok, Ferrarialın diyecek halimiz yok… Diyeceğiz ama varsa imkânınız neden olmasın, ağanın eli tutulmaz!
Ferrari mi diye kahkahayı basıp eğlenmeye başladıysanız şimdiki cümlede sizden bahsediyoruz demektir!
Bu pahalılıkta otobüse basacak akbili zor buluyoruz diyorsanız, sevgilinizin otobüs kartına uzaktan akbil yükleyebilir, sonra da bir konser mekânının önünde onu beklediğinizi, varsa başkaca bahanelerine de uzaktan müdahale edebileceğinizi söyleyerek poz kesebilirsiniz. Normalde pek de sevimli olmayan bu tür davranışlar, iyi denk getirildiğinde sevimli bir referansa dönüşebilir. Akmasa da damlıyor, yağmasa da gürlüyor babında bir iyi niyete sevk edebilir sevgilinizin duygularını.
- Hadi bu yıl sevgilinize bir köpek alın, tabii eğer bir hayvan sever ise… Ve elbette bu sorumluluğu alabilecek biri ise. Bununla da yetinmeyin aynısından bir tane de siz alın. Sizin ki erkek, sevgilinizin ki dişi olsun ve dua edin bu ikisi birbirine âşık olsun! İşte size sayısız kere buluşma, bir araya gelme imkânı verecek bu hareket, İlişkiniz gelişimine de muhteşem bir katkı sağlayacaktır.
- Son fikrimiz ise eylemsel… Tanrı aşkına, üşenmeyin, gidin marketten alışveriş yapın, geçin mutfak tezgâhının başına, sevgiliniz için yemek yapın. Ne istiyorsanız, internet bin bir çeşit yemek tarifi dolu. Kolayınıza gelecek ama öyle çok da basite kaçmayacak bir menü hazırlayın ve sevgiliniz eğer çalışıyorsa, güzel bir sefertasına koyup öğle yemeği olarak yanına verin, evde iseniz, eşinize kusursuz bir şekilde kendi ellerinizle masa hazırlayın ve bütün bir akşamı sevdiğinizi öpücüklerle, sevgi sözcükleriyle, sarıp sarmalayarak geçirin.
‘’Orijinal fikir dediğiniz bu mu?’’ diye şikayetlenmeyin lütfen kuş konduracak halimiz yok! Yapılacaklar belli, sevin, sayın, samimi olun, iki dakika delikanlı olun, aldatmayın, incitmeyin… Gerisi zaten ne yapar, gelir!